Boşanma Davası

Boşanma davalarında;
Psikolojik ve fiziksel şiddet, eşlik görevleri, cinsel yaşam, birlik görevinin ihmal edilmesi, aile yapısının zarar görmesi, geniş aile ilişkileri, güven sarsıcı hareketler, sadakatsizlik gibi birçok konuyu detaylıca ele almak gerekir.
Türkiye’de en çok açılan davalardan biri boşanma davası olsa da boşanma davası çok ayrıntılı bir dava çeşididir. Boşanma davası hakkında ele aldığımız aşağıdaki başlıklardan merak ettiklerinizi incelemenizi öneririz.
Cem_AKYAZI
Arena Hukuk Arabuluculuk
Arena Hukuk Arabuluculuk
Boşanma Davası
Boşanma Davası

Anlaşmalı boşanma

Boşanma kararı alan kişinin öncelikle duygusallıktan uzaklaşarak menfaatlerini ortaya çıkarması, anlaşmalı boşanma ihtimalini sonuna kadar değerlendirmesi gerekir. Çekişmeli boşanma davaları hem maddi hem de manevi olarak yıkıcı etkilere sahiptir. Kadınlar için genellikle çekişmeli boşanmalar daha avantajlıyken, erkekler için ise anlaşmalı boşanmalar genellikle daha avantajlı olmaktadır.
Daha detaylı bilgi almak için anlaşmalı boşanma yazımızı okuyabilirsiniz.

Anlaşmalı boşanma davası dilekçesi için tıklayabilirsiniz.

Anlaşmalı boşanmada avukat tutmalı mıyım?

Anlaşmalı boşanmalarda yargı süreci daha kolay olduğu için taraflar avukat ücreti ödemeyip süreci kendileri yönetmek isteyebilmektedir. Ancak anlaşmalı boşanmanın da birçok teferruatı vardır, dolayısıyla gelecekte sorunlarla karşılaşılmaması adına mutlaka bir avukat yardımıyla anlaşmalı boşanmanın gerçekleştirilmesinde fayda vardır

Anlaşmalı boşanmadan sonra hak talep edebilir miyim?

Anlaşmalı boşanmadan sonra genellikle hak talep etme mümkün olmamaktadır. Çocuklar için iştirak nafaka miktarı artırılabilecek olsa da anlaşmalı boşanma sonrası eşe verilen yoksulluk nafakası, maddi ya da manevi tazminat istemi, mal ya da maddi talepler karşı taraftan istenememektedir.

Çekişmeli boşanma

 Evlilikler karmaşık yapılardır ve her evlilik birbirinden farklı durumları özelinde barındırır. Çekişmeli boşanmalar mutlaka konusunda uzman avukatlarla yürütülmesi gereken hukuki işlemlerdir. Aksi halde haklı olduğunuz halde haksız konuma düşebilecek, dava açarken dayanmadığınız gerekçeleri dava aşamasında ileri süremeyecek durumda kalmanız olasıdır. Genel olarak çekişmeli boşanma sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

Zina (aldatma) nedeniyle boşanma

avukat cem akyazı
avukat cem akyazı

Boşanma davalarında zina ispatı en zor olan konudur. Örneğin aldatan eşin başkasıyla kafede sarmaş dolaş pozlarının olması zinaya delil sayılmaz. Zinaya dayalı bir boşanma davası ikame edilecekse mutlaka durumun titizlikle değerlendirilmesi gerekir. Örnek verdiğimiz başkasıyla samimi olarak çekilmiş pozlar ancak sadakat yükümlülüğünün ihlali olarak mahkemece değerlendirilecek, zinayı ispat edemeyecek ve davanız mahkemece kabul edilmeyecektir.

Türk Medeni Kanunu (TMK) 161.maddede düzenlenen zina nedenine dayalı boşanmalar mahkeme nezdinde ispat edildiği durumlarda aldatılan eş adına avantajlı sonuçlarla boşanmanın sonuçlanmasına neden olur.

TMK 161

“I. Zina

Madde 161- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.”

Daha detaylı bilgi almak için zina (aldatma) nedeniyle boşanma yazımızı okuyabilirsiniz.

aldatma zina kanun maddesi tmk-161 okumak için tıklayabilirsiniz.

zina çekişmeli boşanma dava dilekçesi için tıklayabilirsiniz.

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma

boşanma davaları
boşanma davaları

Genellikle boşanma davaları evlilik birliğinin temelinde sarsılması nedenine dayalı olarak açılsa da “hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma” daha özel ve mutlak bir boşanma nedenidir. Özel bir boşanma sebebi olması nedeniyle ispatı halinde daha evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına nazaran daha avantajlı sonuçlara neden olur. TMK 162’de düzenlenen haliyle:

“II. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış

Madde 162- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.”

şeklinde Medeni Kanun’da yer almaktadır.

Boşanma sürecinde eşinizin hayatınıza kastını ispat eden delillerin olması, bir eşin diğerini dövmesi, eve kapatması, aç bırakması, anormal cinsel isteklerde bulunması veya zorlaması gibi sebeplerin varlığı halinde TMK 162 hükümlerince boşanma davasının ikame edilmesinde yarar vardır.

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış davası konusunda daha detaylı bilgi almak için tıklayınız.

Tmk 162 pek kötü davranış kanun maddesini okumak için tıklayınız.

Çekişmeli (Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış) boşanma davası dilekçesi için tıklayınız.

Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma

Türk Medeni Kanunu’nda ard arda sıralanan boşanma sebeplerinden TMK 163. Maddede ise;

“III. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme

Madde 163- Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.”

şeklinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayanan boşanma sebebi açıklanmıştır. Burada suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme koşullarından ikisinin aynı anda olma şartı aranmamaktadır. Aslında aradaki bağlaç veya şeklinde olması gerekmektedir. Başka bir deyişle iki boşanma sebebi tek bir maddede düzenlenmiştir.

Bu boşanma sebebinde diğer eşe karşı davranışların önemi yoktur, kişinin suç işlemesi ve haysiyetsiz hayat sürmesi durumlarına dayanılmaktadır.

Burada mahkemece dikkat edilen husus suç işleyen ya da haysiyetsiz hayat süren eşe karşı diğer eşin evlilik birliğini devam ettirmesinin kendisinden beklenemeyecek olmasıdır.

tmk 163 haysiyetsiz hayat sürme kanun maddesini okumak için tıklayabilirsiniz.

Çekişmeli (Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ) boşanma davası dilekçesi için tıklayınız.

Boşanma için eş hangi suçları işlemelidir

Öncelikle işlenen suç küçük düşürücü bir suç olmalıdır. Sıralamak gerekirse:

  • Hırsızlık
  • Kasten öldürme
  • Dolandırıcılık
  • Fuhuş
  • Cinsel saldırı, istismar, taciz
  • Hileli iflas
  • Müstehcenlik
  • Alenen hayasızca hareket
  • İhaleye fesat karıştırma
  • Uyuşturucu madde ticareti
  • Evrakta sahtecilik
  • İftira, suç üstlenme, suç uydurma, yalan tanıklı yapma gibi adliyeye ve kanuna karşı suçlar

Bu suçların boşanma sebebi sayılabilmesi için kasten işlenme ve evlilikten sonra işlenme gibi şartlarla ile işlenmiş olması gerekmektedir ve suçun bir kez işlenmesi yeterlidir.

Bu suçlardan ceza alınmamasının önemi olmadığı gibi bu boşanma sebebi süreye bağlı değildir, zamanaşımı işlemez.

Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davası hakkında yazımızı okuyabilirsiniz.

Haysiyetsiz hayat sürme

Haysiyetsiz hayat sürme
Haysiyetsiz hayat sürme

Haysiyetsiz hayat sürmeye de örnekler vermek gerekirse sürekli içki içilmesi, sürekli olay çıkartılması, kumar alışkanlıkları (iddia, bahis, at yarışı gibi) , uygunsuz yerlerde gezinmek, fuhuş yaptırmak gibi eylemler örnek teşkil edebilir.

Akrabalar ile cinsel ilişkiye girmek haysiyetsiz hayat sürme olarak nitelendirilebileceği gibi, eski sevgilisinin unutulamaması gibi günlük yazıları, karşı cinsle yapılan telefon konuşmaları ve mesajlar haysiyetsiz hayat sürmeye örnek teşkil etmeyecektir.

Terk nedeniyle boşanma

Bir diğer boşanma nedeni ise terk nedeniyle boşanma davalarıdır. TMK 164. maddede yer alan haliyle:

“IV. Terk

Madde 164- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini

engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.”

şeklinde düzenlenmiştir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki terk nedeniyle boşanma davasında terk süresi 6 ay olarak düzenlenmiş olup uzaklaştırma kararına havi süreler bu 6 aylık süreden sayılmayacaktır. Ayrıca ihtar için 6 ayın beklenmesi gerekmez, 4 ay geçmesiyle ihtar çekilerek 2 aylık bekleme süresine geçilebilir.

Eşin konutu terk etmesi ya da bir eşin diğer eşi ortak konuta almıyor olması şeklinde karşılaşılmaktadır.

Oldukça zor şartlar içerdiği için en az kullanılan boşanma nedenidir.

Terk nedeniyle boşanma davası hakkında yazımızı okuyabilirsiniz.

tmk 164 terk kanun maddesini okumak için tıklayabilirsiniz.

Çekişmeli (Terk) Boşanma davası dilekçesi için tıklayınız.

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma

Medeni Kanun’un bir sonraki sırasında yer alan maddesi ise akıl hastalığı nedeniyle boşanmadır. TMK 165.madde:

“V. Akıl hastalığı

Madde 165- Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için

çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.”

şeklindedir.

Bu nedene dayanılarak açılan davalarda akıl hastalığı raporu olması yeterli görülmez ve Adli Tıp’tan akıl hastalığının durumuna ilişkin rapor alınacaktır. Akıl hastalığının geçici olması durumunda ise akıl hastalığı nedenine dayanılarak boşanmaya karar verilememektedir.

tmk 165 akıl hastalığı kanun maddesini okumak için tıklayınız.

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası hakkında detaylı yazımızı okumanızı öneririz.

Çekişmeli (Akıl hastalığı) boşanma davası dilekçesi için tıklayınız.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma

En çok dayanılan neden evliliğin sarsılması nedenidir. TMK 166. maddesinde düzenlenen haliyle:

“VI. Evlilik birliğinin sarsılması

Madde 166– Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.”

şeklindedir.

Evliliklerin sona erdirilmesi genellikle tek bir nedene dayalı olmayıp birçok sebebin bir araya gelmesiyle gerçekleşmektedir. Dolayısıyla en çok kullanılan ve birden çok olayın değerlendirildiği evlilik birliğinin sarsılması nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır.

Eski kanundaki ismi “şiddetli geçimsizlik” olarak düzenlenmiştir.

Şiddetli geçimsizliğin varlığı Yargıtay’ın münhasır durumlara ilişkin verdiği kararlarla belirlenmektedir.

tmk 166 evlilik birliğinin temelinden sarsılması kanun maddesini okumak için tıklayınız.

Hakaret etmek

Hakaret etmek şiddetli geçimsizliğin ispatında geçerli bir delildir. Burada eşlerin birbirilerine karşı hakaret emesi ya da bir eşin diğer eşin ailesine hakaret etmesi şeklinde hakaret etme kavramı geniş olarak düşünülmekte ve evlilik birliğinin sarsılmasına delil teşkil etmektedir.

Tehdit

Tehdit yine evlilik birliğinin sarsılmasının ispatı olarak sunulabilir. Sadece eşe karşı değil eşin ailesine karşı yapılan tehditler de delil olarak sayılır.

Aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler kullanmak

Aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözlerin sarf edilmesi de evlilik birliğinin sarsılmasında delil teşkil eder. “Sen adam mısın?, sen anne olmayı hak etmiyorsun, beddua etmek, seni para ile almışım, sen bilmezsin sen sus, beğenmiyorsan annenin evine git, eşinin memleketine karşı alaycı sözler sarf etmek, para isteyen eşe g..mümü satayım tarzı ifadelerde bulunmak, önceki eşle ya da başka erkeklerle kadınlarla kıyaslamak, meslek, kilo, fiziksel özellik, din duygular ile alay etmek…” şeklinde ve daha birçok örnekle sıralanabilir.

Fiziksel şiddette bulunmak

boşanma davası cem akyazı

Eşe ya da ailesine karşı fiziksel şiddete bulunmak, ev eşyalarını dışarı atmak ya da zarar vermek yine evlilik birliğinin kanıtlanmasında kullanılan olaylardandır.

Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar

Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar, karşı cinsle sık sık iletişimde bulunulması gibi davranışlar da evlilik birliğinin sarsıldığına delil teşkil edecektir.

Birlik görevlerinin ihmal edilmesi

Örneğin hastalıklarda yanında olmama aşırı alkol alma, eşe çocuğa ilgisiz davranma, doğumla ya da hamile eşle ilgilenmeme, ilgisiz davranma, yatak ayırma, aile müdahalesine sessiz kalma, sürekli internette ya da telefonla vakit harcamak, temizlik kurallarına riayet etmemek, eşinden hamileliği gizlemek gibi bir çok neden birlik görevinin ihlal edildiğini ispat edecektir.

Birlikte yaşamaktan kaçınmak

Örneğin evi sık sık terk etmek, ayrı odalarda uyumak, kirayı ödememek, eşin tayin olduğu yere gitmemek, sebepsiz yere tayin istemek, başka bir ev kiralamak gibi davranışlar.

Güven sarsıcı davranışlarda bulunmak

Örneğin birçok sefer karşı cinsten biriyle telefon yada mesaj şeklinde iletişimde bulunmak, eski eşten kocam diye bahsetmek, olağan dışı saatlerde karşı cinsten biri ile iletişimde bulunmak, sosyal medyadan para ile cinsel ilişki teklif etmek, eski sevgilisinin hala kendisiyle evlenmek istediği şeklinde beyanlarda bulunmak, eski eşinin fotoğrafını odasında bulundurmak gibi durumlar verilebilir.

Mali yönden ortak hayatı sıkıntıya sokacak eylemlerde bulunmak

Örneğin fazla borçlanarak çevreye küçük düşmek, ekonomik şiddet uygulamak (para vermemek, parasını elinden almak) , ihtiyacı aşan harcamalar yapmak, düzenli bir işte çalışmamak, sürekli işten çıkmak, maaşını annesine babasına vermek, eve haciz gelmesine sebep olmak şeklinde sıralanabilir.

Aile birliği dışında aile birliğine zarar verecek eylemlerde bulunmak

Örneğin ceza evine girmek, kumar oynamak, uyuşturucu kullanmak, porno sitelere girmek, uyuşturucu hırsızlık gibi suçlardan ceza almak.

Cinsel yaşamda kabul edilemeyecek istek ve eylemler

Örneğin ters ilişkiye zorlamak, eşin istemediği şekilde ilişkiye zorlamak, cinsel ilişki gerçekleştiremeyip kızlığını doğal olmayan yollardan bozmak, zorla cinsel ilişkiye girmek.

Eşin ailesinden gelen müdahalelere ihmali davranışlarda bulunmak

Örneğin aileden bağımsız konut temin edilememesi, ailesinin evliliğine müdahalelerine sessiz kalmak, eşin diğer damatla ya da gelinle kıyaslanmasına sessiz kalmak, çocuk olmamasından kaynaklanan aile baskısına sessiz kalmak.

Ortak konutla ilgili tutum ve davranışlar

Ortak konut olmasına rağmen aileyle yaşamak, kendi ailesinin yanına taşınmaya zorlama, ortak konutu sormadan değiştirme, bağımsız konut temin etmemek

Sevmediğini, beğenmediğini, tiksindiğini söyleyerek duygusal yönden tahribat

Sevmediğini belirtme, beğenmediğini belirtme, soğuyup istemediğini belirtme, kafa yapısının uymadığını belirtme, saygı duymadığını belirtme, agresif tavırlar, başkasıyla evlenmek istediğini belirtme, ailesine onu sevmediğini söyleyip almalarını isteme, eve gelmemesini tiksindiğini söyleme

İntihara teşebbüs

İntihara teşebbüs etmek, ancak aldatılma ya da hakaret gibi nedenlerle intihara teşebbüs halinde eşe kusur yüklenemez.

Eşin aileyle olan ilişkisine karşı tutumlar

Eşinin ailesini istememe, onlara saygı duymama, hakaret edip kovma, eve gelmemelerini belirtme, onların eşyalarını dışarıya atma

Asılsız şikayette bulunmak

Boşamayı sağlayabilmek için asılsız ihbarda bulunmak

Asılsız ifadeler ve dedikodu

Eşinin başkalarıyla birlikte olduğunu belirtme, aldattığını belirtme, müşterek çocuğun kendisinden olmadığını belirtme, kayınvalidesini hırsızlıkla suçlama, iktidarsız olduğunu uydurma, bakire olmadığı yönünde söylenti yayma,

Çocukları evden göndermek

Eş ve çocukları istemediğini söyleyerek evden gönderme

Önceki evlilikten olan çocuklara kötü muamele

Önceki evlilikten olan çocuklara kötü muamele, dövmek, hakaret etmek, evden kovmak, eşyalarını atmak, maddi yardımda bulunmasını sorun etmek

Eşin yaşam şekline müdahale

Eşin tek başına evden çıkmasına müdahale etmek, giyimine makyajına karışmak, başkaları ile görüşmesine, camdan bakmasına karışmak, eve kimseyi istememe

Çocuk istememek

Çocuk istemeyerek çocuk yapmaya yanaşmamak

Aşırı kıskançlık

Aşırı kıskançlık ve baskı uygulamak

Eşin aile ilişkilerine karışmak

Telefon ile eşin ailesiyle görüşmesine karşı çıkmak, eşin ailesini ziyaretine karşı çıkmak, baskı uygulayarak ailesiyle görüşmesine engel olmak, aileyle görüştürmemek, anne babasıyla ilgilenmesini sorun etmek

Cinsel birleşmenin gerçekleşmemesi

Burada süre önemlidir, makul bir süre geçmiş olması gerekir, örneğin 15 günlük bir sürenin geçmesi Yargıtay tarafından kabul edilmemektedir. Yine böyle bir durumda fiziksel şiddet ile kusur yarışı olması halinde fiziksel şiddet uygulanması cinsel birleşmenin olmamasından daha fazla kusura neden olacaktır.

Aile sırlarını açığa vurmak

Yatak odası sırlarını ifşa etmek, aile arasında kalması istenen konuları başka kişilerle paylaşmak

  • Başkaca nedenler
    • Sağlık ve bakıma özen göstermeyerek eşe rahatsızlık vermek
      • Misafir istememek, misafire karşı uygunsuz davranışlarda bulunmak
      • Geç saatlere kadar çalışmaya zorlamak
      • Muska yaptırmak, büyü muskayla uğraşmak
      • Ailesinin evine göndermek
      • Eşin ailesini arayarak kızlarını almasını söylemek
      • Eşin istememesine rağmen aynı cins arkadaşları eve getirmek
      • Dinen boşandığını belirtmek
      • Cinsel içerikli sitelere üye olup vakit geçirmek
      • Cinsel ilişkiden kaçınmak
      • Bilgi dışında çocuk aldırmak

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası konusu hakkında yazımızı okumak için tıklayabilirsiniz.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası dilekçesi için tıklayınız.

Eylemli ayrılık nedeniyle boşanma

TMK 166.maddenin son fıkrasına dayanır. Eğer daha önce bir dava açılmış fakat reddedilmişse, aradan 3 yıl gibi bir süre geçmesine rağmen eşler birlikte yaşar hale gelememişse, artık evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilecektir.

“Madde 166/4

Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.”

Burada ilk şart daha önce bir boşanma davasının açılmış olmasıdır. Boşanma davasının hangi nedene dayandığının önemi yoktur. Açılmış olan boşanma davası reddedilmiş ve bu hüküm kesinleşmiş olmalıdır. Bu kesinleşme kararının üzerinden 3 yıl geçmiş olması gerekir. Ayrıca feragat edilmişse, feragat tarihi üzerinden 3 yıl geçmiş olması gerekecektir.

Eylemli ayrılık nedeniyle boşanma davası hakkında detaylı bilgi almak için yazımızı okuyabilirsiniz.

tmk 166-4 Eylemli ayrılık nedeniyle boşanma maddesini okumak için tıklayınız.

Boşanma davalarında geçici önlemler

Eşlerin barınmasına yönelik önlemler

Aile konutu hangi eş tarafından kullanılacağı ve ortak konutta kalmayacak eşin barınmasına dair hususlar mahkemece belirlenecektir.

Eşlerin geçimine yönelik önlemler

Boşanma davasının açılmasıyla birlikte eşler ayrı yaşamaya hak kazanırlar. Ayrı yaşayan eşlerin geçiminin sağlanması gerekir. En sık karşılaşılan önlem tedbir nafakasıdır. Tedbir nafakası, boşanmadan sonra eşe verilen yoksulluk nafakası ve çocuklara verilen iştirak nafakasının boşanma davası esnasındaki karşılığıdır.

Hükmedilen tedbir nafakasının ne kadarının çocuk için ne kadarının eş için olduğu kararda belirtilmelidir ve bu re’sen mahkeme tarafından verilmesi gerekir. (TMK m.169) Ayrıca tedbir nafakasına dava tarihinden geçerli olmak üzere hükmedilir.

Başka bir erkekle birlikte yaşayan kadın için tedbir nafakasın hükmolunamaz.

Yurtta kalan ve ihtiyaçları devlet tarafından karşılanan çocuk için de tedbir nafakasına hükm olunamaz.

Eşlerin mallarının yönetimine yönelik önlemler

Örneğin eşler tarafından ortak olarak işletilen bir işletme varsa akim hangi eşin işletmeye devam edeceğini belirlemesi gerekir.

Çocukların bakım ve korunmasına yönelik önlemler

Dava aşamasında çocukların bir eşin sorumluluğuna verilmesi, velayetinin verilmesi gerekir.

Yabancı mahkeme boşanma ilamlarının tanınması ve tenfizi

Yabancı ülkelerin mahkeme kararları tanınma yapılmadan Türk mahkemelerince kesin hüküm niteliği taşımaz. Örneğin Almanya’da boşanmanın gerçekleşmiş olmasının Türk mahkemeleri önünde geçerlilik kazanabilmesi için Türk mahkemelerince tanınmasına karar verilmesi gerekir.

Arena Hukuk Bürosu

Küçükçekmece avukat bürosu olarak öncelikli olarak boşanma avukatı, çekişmeli boşanma davası, anlaşmalı boşanma avukatı, zina dolasıyla boşanma davası, şiddetli geçimsizlik boşanma avukatı, evi terk sebebiyle boşanma, işçi alacağı davaları, sgk kurum işlemleri, miras ve icra hukuku alanındaki davalarında faaliyetler yürütmekteyiz. Küçükçekmece Halkalı, Sefaköy, Atakent gibi semtlerde davalar ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız.

Boşanma davalarında deneyimli avukat ekibimiz yanınızda olacaktır.

Avukat Cem AKYAZI Adalet Bakanlığı Arabulucular Siciline kayıtlı uzman arabulucudur. Tarafların duygusal durumlarından uzaklaşarak menfaatlerine odaklanmalarını sağlama aşamasında yanınızda olacaktır.

Ayrıca Boğaziçi Üniversitesinden pedagojik formasyon eğitimi almıştır.

Avukat Mücahit Ahmet TUMBUL 10 yıldan fazla mahkeme tecrübesi ile boşanma davalarınızda hukuki danışmanlıkta bulunacaktır.

Boşanma avukat ücreti için bilgi alabilirsiniz.

Bilgi için: 0212 706 90 30

Küçükçekmece Avukat – Google Haritalarımız için tıklayınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir