Dekont Açıklamasız Nafaka Yollamak
Dekont açıklamasız nafaka yollamak, bankadan havale veya Eft ödemelerinde açıklama kısmı boş bırakılması durumunda ne olabileceği ve bu konuda daha önceden karar verilmiş Yargıtay kararlarını inceleyeceğiz.
BANKA KANALIYLA YAPILAN NAFAKA ÖDEMELERİNE AÇIKLAMA YAZMAMAK
Öncelikle nafaka borcu dışında genel olarak banka kanalıyla gönderilen açıklamasız havale dekontlarında genel durum hakkında bilgi verilecektir. Daha sonra nafaka açısından değerlendirme yapılacaktır.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre banka kanalıyla gönderilen havale, EFT dekontunun açıklama kısmı boş bırakılırsa herhangi bir şey yazılmadan para gönderilir ise bu bir borç ödemesi olarak kabul edilir. Sanki sizin o kişiye bir borcunuz var da onun ödemesini yapıyormuş gibi kabul edilir. Oysa sizin amacınız belki de alıcı kişiye borç para vermek idi ancak dekont açıklamasına herhangi bir şey yazmadan göndermeniz nedeniyle hukuk önünde sanki alıcı kişiye bir borcunuz var da onu ödüyorsunuz olarak kabul edilmektedir.
Bu durumun kanuni dayanağı 6098 sayılı Borçlar Kanunu Bk 102. Maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır…” düzenlemesi şeklinde ifade edilmiştir. Bu düzenlemeye, açıklama yazılmadan yapılan Havale ve EFT işlemleri mevcut bir borcun ödemesi anlamına gelecektir.
Evlilik birliğini sona erdirmek isteyen eşler boşanma davası açarak boşanmanın asli sonucu olan evlilik birliğini sona erdirirler. Boşanma kararının kişisel sonuçlarının yanında mali sonuçları da bulunmaktadır. Mali sonuçlarının başında nafaka gündeme gelmektedir. Nafaka en basit tanımı bir kimsenin geçindirmekle yükümlü olduğu kişilere mahkeme tarafından bağlanan maddi ödenektir. Aile hukukundaki nafaka boşanma sırasında yoksulluğa düşen eşe, boşandıktan sonra yoksulluğa düşen eski eşe ve çocuğa ödenmesi ile yükümlü olunan maddi ödenektir.
Tedbir Nafakası: Boşanma davası süresince geçici bir önlem teşkil etmektedir. Boşanma davası sırasında veya boşanma davası öncesinde istenebilen, özellikle eşlerin barınma, geçinme ve çocuklarının bakım ve giderlerini karşılamaları amacıyla bağlanan nafakadır. Tedbir nafakası hem eşe hem de çocuklar lehine verilebilir.
İştirak Nafakası: Çocukların ihtiyaçları sebebiyle hükmedilen nafaka türüdür. Boşanma sonucunda velayetin verilmediği eşin, çocuğunun bakım ve eğitim giderleri için kendi gücü oranında çocuğuna vermiş olduğu parasal katkıyı ifade eder. İştirak nafakası çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ve ya mahkeme kararı ile ergin kılınması hallerinde son bulur.
Yoksulluk Nafakası: Boşanma sebebi ile, yoksulluğa düşecek olan eşin diğer eşten geçimini ve devam ettirdiği yaşantısının sürekliliğini sağlama amacıyla isteyebileceği nafaka türüdür. Yoksulluk nafakası talep eden eşin, boşanmada ki kusurunun diğer eşten daha ağır olmaması gerekmektedir.
Boşanma kararı ile bu nafakalardan herhangi birini ödemekle yükümlü olan taraf eğer ödemeleri banka kanalı ile yapıyor ve havale açıklamalarına herhangi bir şey yazmıyorsa ödemiş olduğu nafakaları tekrar ödemek ile karşı karşıya kalabilir. Ancak Yargıtay içtihatları incelendiğinde devamlı bir şekilde sürekli aynı periyotta ve miktarda yapılan ödemeler nafaka ödemesi olarak kabul edilmekte mükerrer ödeme yapılmasının önüne geçmektedir.
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi, 19.02.2010 tarih, 2009/22641 E., 2010/3781 K., sayılı ilamı;
“Borçlunun, somut olayda da gözlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde, tüm nafaka borçlarını kapsamasa dahi birtakım ödemeler yaptığı ve yapılan bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, ödenen miktar nispetinde nafaka borcundan kurtulacağının kabulü gerekmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yaptığı ödemelerin, bu borç dışında, ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olmaktadır.” Şeklinde ifade edilmiştir.
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi, 13.12.2017 tarih, 2016/24852 E., 2017/15505 K., sayılı ilamı;
“Ödemelerin belirli kıstaslar dahilinde yapılması halinde, nafaka borcundan mahsubu söz konusu olabilecektir. Bu bağlamda, nafaka alacağının tahsilini teminen borçlu hakkında takibin kesinleşmesinden sonra yapılan ödemelerin nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerektiği gibi hakkaniyet kuralları gereği takip öncesine ait, yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, nafaka borcuna ilişkin olarak yapıldığının da kabulü gerekir. Aksi halin kabulü, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olur.” Şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıdaki örnek yargıtay kararlarında ifade edildiği üzere nafaka bedelini banka kanalıyla açıklamasız olarak havale yapılsa bile, diğer genel durumdan farklı olarak yapılan ödemelerin miktarına bakılarak ve süreklilik arz etmesinden, belli periyotlar şeklinde olması nedeniyle nafaka borcuna ilişkin olduğu kabul edilir böylece tekrar nafaka ödemesi yapılmasına gerek kalmamaktadır.