Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma
Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma koşullarından ikisinin aynı anda olma şartı aranmamaktadır. Aslında iki ayrı özel boşanma sebebi tek bir kanun maddesinde düzenlenmektedir.
Küçük düşürücü suç işleme
Suç küçük düşürücü olmalıdır
Her türlü suç bu boşanma nedeni kapsamında değildir. Örneğin trafik güvenliğini tehlikeye sokma küçük düşürücü bir suç değildir. Ancak yüz kızartıcı suçlar bu boşanma nedeni kapsamında yer almaktadır. Örneğin:
- Fuhuş
- Cinsel saldırı, istismar, taciz
- Hileli iflas
- Müstehcenlik
- Hırsızlık
- Kasten öldürme
- Dolandırıcılık
- Alenen hayasızca hareket
- İhaleye fesat karıştırma
- Uyuşturucu madde ticareti
- Evrakta sahtecilik
- İftira, suç üstlenme, suç uydurma, yalan tanıklı yapma gibi adliyeye ve kanuna karşı suçlar
gibi suçlar küçük düşürücü suçlar olarak nitelendirilecek ve bu boşanma nedeni için uygun olacaktır.

Uzun süre cezaevinde kalmak küçük düşürücü suç olur mu?
Uzun süre cezaevinde kalmak küçük düşürücü bir suçtan dolayı değilse bu boşanma nedeni çerçevesinde kalmayacaktır. Ancak hemen belirtmek gerekir ki uzun süreli hapis cezasının varlığında taraflar evliliğin gereklerini yerine getiremeyeceklerdir. Dolayısıyla küçük düşürücü suç işleme nedenine dayanılamayacak olsa da, Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, eski adıyla şiddetli geçimsizlik nedeniyle dava açılabilir. Bu davada uzun süreli hapis boşanmanın sağlanmasında yeterli olacaktır.
Uzun süreli hapis küçük düşürücü suç Yargıtay kararı
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2011/13956 E. 2012/9227 K.
“Davacı, Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, 166/1. maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanarak iki ayrı hukuki sebeple boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. Davada Türk Medeni Kanununun 163. maddesi koşulları oluşmamış ise de, davalının kesinleşmiş hapis cezaları nedeniyle uzun süre cezaevinde kalacağı, bu durumun evlilik birliğinin gerektirdiği görevleri yerine getirmesine engel olacağı anlaşılmaktadır. O halde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşulları davacı kadın lehine oluşmuştur.”
İşlenen suç kasıtlı olmalıdır.
Taksirle yani kast olmadan işlenen suçlar bu kapsamda yüz kızartıcı suç sayılmayacaktır.
İşlenen suç evlilik birliği içinde işlenmiş olmalıdır
İşlenen yüz kızartıcı suçun boşanma nedeni olabilmesi için evlilik birliği içerisinde işlenmiş olması gerekmektedir. Evlilikten önce işlenmiş bir suç için yüz kızartıcı suç boşanma nedenine dayanılamaz.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2016/20524 E. 2018/8173 K.
“1-Dava, Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme hukuksal sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 163. maddesi hükmüne göre boşanma kararı verebilmek için suç teşkil eden eylemin evlendikten sonra işlenmiş olması gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların davalının işlediği suç tarihinden sonra evlendikleri anlaşılmaktadır. Bu halde Türk Medeni Kanununun 163. maddesine dayalı boşanma kararı verilebilmesi için gerekli olan “işlenen suç nedeniyle diğer eş için birlikte yaşamanın beklenemez hale gelmesi” koşulu gerçekleşmediğinden davacının davasının reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”
Evlilikten önce işlenen suçtan evlilik esnasında ceza alınırsa ne olur?
Evlenmeden önce işlenmiş bir suçtan dolayı evlilik devam ederken ceza alınması ve diğer eşin bu durumu sonradan öğrenmesi halinde suç işleme nedeniyle boşanma nedeni oluştuğu söylenemez. AncakBöyle bir durumda hata (TMK 149) hile (TMK 150) hükümlerine göre “evliliğin iptali” istenmesi gerekecektir. Bunun yanı sıra yine TMK 166 yani evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası da açılabilir.
Diğer eş için birlikte yaşamanın beklenemez hale gelmesi koşulu aranır
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2016/20524 E. 2018/8173 K.
“Bu halde Türk Medeni Kanununun 163. maddesine dayalı boşanma kararı verilebilmesi için gerekli olan “işlenen suç nedeniyle diğer eş için birlikte yaşamanın beklenemez hale gelmesi” koşulu gerçekleşmediğinden davacının davasının reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”
Küçük düşürücü suçun bir kez işlenmesi yeterlidir.
Suçun bir kez işlenmesi yeterlidir. İlgili Yargıtay kararı:
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2014/20560 E. 2015/4947 K.
“Davalının, on iki yaşında bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu, suçu sabit görülerek bundan dolayı ceza aldığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece, “davalının bu suçu bir kere işlemiş olmasının tek başına boşanmaya neden olmayacağı vicdani kanaatine varıldığı, bu durumun evliliği diğer eş bakımından çekilmez hale getirdiğinin ispatlanması gerektiği, bu yolda delil getirilmediği” gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Dava Türk Medeni Kanununun 163’üncü maddesinde yer alan “küçük düşürücü suç işleme” sebebine dayanılarak açılmıştır. İşlenen suçun niteliğine göre davacının dava açması karşısında onunla birlikte yaşaması kendisinden beklenemeyeceği açık ve tartışmasızdır. Boşanma sebebi gerçekleşmiştir. Davanın kabulü gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.”
Küçük düşürücü suçtan dolayı ceza alınmış olması gerekmez
Ceza muhakemesi ve hukuk muhakemesi birbirinden ayrı kollardır. Örneğin cezada uzlaşma kurumu getirilmiştir. Cinsel saldırı suçunun basit hali şikayete tabidir ve şikayetçinin vazgeçmesi ile kişi ceza almayacaktır. Ancak bu durum dahi boşanma davasında küçük düşürücü suç işlenmesi nedenine dayanılmasının önünde engel değildir.
Adliyeye intikal etmemiş, şikayet edilmemiş suçlar küçük düşürücü suç
Adliyeye intikal etmemiş, şikayet edilmemiş suçlar da küçük düşürücü suç kapsamındaysa bu nedenle boşanma davasına konu edilebilir.
Süreye bağlı değildir
Küçük düşürücü suç nedeniyle boşanma davasının açılması için diğer bazı özel boşanma sebepleri için uygulanan süre sınırlaması yoktur. Başka bir deyişle 10 yıl önce işlenmiş bir suç için dahi bu sebebe dayanılabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus diğer eş için birlikte yaşamanın kendisinden beklenemeyecek bir durumun olması gerekeceğidir.
Birlikte yaşamak diğer eşten beklenemeyecek bir durum olması gerekir

Küçük düşürücü suçun işlenmesinin üzerine birlikte yaşam devam ettiyse artık diğer eşin bu durumu hoşgörü ile karşıladığı ya da affettiği mahkemece kabul edilecektir.
Haysiyetsiz hayat sürme
Haysiyet ve namus kavramları göz önünde bulundurularak, uzun süredir bu kavramlara muhalif olarak yaşayan eşe karşı haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı olarak boşanma davası açılabilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus bu eylemin bir süredir devam ediyor olması gerekliliğidir. Kanun maddesinin lafzından da anlaşılacağı üzere “hayat sürme” ifadesi eylemin devamlılığını bildirmektedir. Örneğin uyuşturucu madde kullanmak birkaç sefer olduysa bu devam eden bir eylem değildir. Ancak bağımlılık halindeyse artık haysiyetsiz hayat sürmeden bahsedilecektir.
Kumar oynamak, fuhuş yapmak, karşı cinsle sürekli ilişki kurma, alkolik olma gibi kavramlar bu durumlara örnek gösterilebilir. Ancak bu eylemlerin devamlılığı olması gerekmektedir.
Haysiyetsiz hayat sürme Yargıtay kararları
Haysiyetsiz hayat sürmeye ilişkin aşağıda yer alan Yargıtay kararları incelendiğinde konu hakkında güncel uygulamalarla kavram daha iyi anlaşılacaktır.
Başkalarıyla ilişkinin hayat tarzı olması gerekir.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2014/3225 E. 2014/15341 K.
“Haysiyetsiz hayattan söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için, başkalarıyla ilişkinin bir yaşam tarzı olarak benimsenmiş olması ve bu şekilde yaşamanın az veya çok devamlılık göstermesi gerekir. Davalı-davacının başka erkeklerle cep telefonu ve sanal ortamda çok sayıda görüşmeler yaptığı, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davalı-davacının gerçekleşen bu davranışları ve toplanan deliller haysiyetsiz hayat sürdüğünü kabule yeterli görülmemiştir. Davada Türk Medeni Kanununun 163. maddesi koşulları oluşmamış ise de, davalı-davacının bu davranışlarının Türk Medeni Kanununun 185’nci maddesinde yer alan evlilik birliğinin mutluluğunu sağlama ve eşine sadık kalmak yükümlülüğünü ihlal ettiği ve evlilik birliğini ve ortak hayatı sürdürmesi diğer eşten beklenmeyecek derecede temelinden sarstığı da açık ve tartışmasızdır. O halde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşulları davacı-davalı koca lehine oluşmuştur. Kocanın şiddetli geçimsizlik hukuki sebebiyle açılan boşanma davasının kabulü gerekirken bu hususta olumlu olumsuz hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırıdır.”
Karşı cinsten başka kişilerle sürekli konuşmak ve mesajlaşmak haysiyetsiz hayat sürüldüğünü ispat edemeyebilir.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2014/3225 E. 2014/15341 K.
“Haysiyetsiz hayattan söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için, başkalarıyla ilişkinin bir yaşam tarzı olarak benimsenmiş olması ve bu şekilde yaşamanın az veya çok devamlılık göstermesi gerekir. Davalı-davacının başka erkeklerle cep telefonu ve sanal ortamda çok sayıda görüşmeler yaptığı, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davalı-davacının gerçekleşen bu davranışları ve toplanan deliller haysiyetsiz hayat sürdüğünü kabule yeterli görülmemiştir.
Eşinin önceki evliliğinden olan çocuğuyla cinsel ilişki haysiyetsiz yaşam tarzıdır.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2016/14732 E. 2018/4831 K.
“…davalı erkeğin davacı kadının ilk evliliğinden olan kızı ile cinsel ilişki yaşadığı ve bu eyleminin TMK’nun 163. maddesinde geçen haysiyetsiz hayat sürme niteliğinde olduğu, bu nedenle mahkemece TMK’nun 163. maddesine göre verilen boşanma kararında bir isabetsizliğin olmadığının anlaşılmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir”
Evliyken başkasıyla yaşamak ve bununla birlikte suç işlemek haysiyetsiz hayat sürme olacaktır
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2009/16450 E. 2009/19112 K.
“Davalının Erdemli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.11.2007 tarihinde kesinleşen ilamıyla resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum olduğu anlaşılmaktadır. Ceza dava dosyasının incelemesinde; Davalının E. Usluer kimliğini kullandığı, G. Usuler ve F. Polat’la bir müddet evlilik dışı birlikte yaşadığı, bu nedenle haysiyetsiz yaşam sürmenin koşullarının gerçekleştiği ve onunla birlikte yaşaması davacıdan beklenemeyecek hale geldiği sabit olduğu halde, yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiştir.”
Süreler
Kanun maddesi de incelendiğinde küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma nedeniyle boşanma için hak düşürücü bir süre belirlenmediği anlaşılmaktadır. Ancak her halde evlilik birliğinin devam etmesi ya da açıkça affa ilişkin bir beyan, kusurlu eşin affedildiğini ve hoşgörü ile karşılandığını ispat edecektir.
Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme kanun maddesi
TMK 163. Madde:
“III. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
Madde 163- Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.”