Yoksulluk Nafakası Artırım ve Azaltım Davası

Yoksulluk Nafakası Artırım ve Azaltım Davası

Yoksulluk nafakası artırım ve azaltım davası, boşanma davasında boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafa yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olabilir. Boşanma davasında hükmedilen nafaka miktarı zaman içerisinde nafaka alacaklısı için düşük miktarda kalabilir yahut nafaka yükümlüsü açısından ödemede güçlük yaratabilir bu nedenle nafakanın zaman içerisinde uyarlanması gerekebilir.

Nafaka artırım veya azaltılması Türk Medeni Kanunu Madde 176/4.fıkrasında düzenlenmiştir.

Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi Madde 176- Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.

Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.

İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Bu kanun maddesine dayanarak nafaka ödemekle yükümlü olan taraf nafaka miktarının azaltılmasını talep edebileceği gibi nafaka alacaklısı da nafaka miktarının arttırılmasını talep edebilecektir. Bu yönüyle hem nafaka alacaklısını hem de nafaka yükümlüsünü koruyucu bir hükümdür.

Yoksulluk nafakası süresiz olarak bağlandığı için boşanma sonrasında tarafların mali durumlarında değişiklik olabilecektir. Özellikle ülkemizde 2020 yılından sonra artan enflasyon oranları, hayat pahalılığı gibi ekonomik nedenlerden dolayı tarafların ekonomik ve mali durumlarında elbette büyük değişiklikler olmuş olabilir. Bu nedenle nafaka ödeyen yahut nafaka alacaklısı olanlar bu yola başvurabilecektir.

Tahmini okuma süresi 8 dakika

Hangi Nafaka İçin Dava Açılır?

Yoksulluk nafakasının irat şeklinde (taksit taksit/belirli dönemlerde) ödenmesine karar verilmişse nafaka miktarının değişen koşullara uyarlanması talep edilebilir. Nakden peşinen ödenen nafaka için nafaka artırımı talep edilememektedir.

Nafakanın sadece arttırılması değil aynı zaman azaltılması da talep edilebilecektir.Yoksulluk nafakasının arttırımı veya azaltımı için birtakım kanunda öngörülen birtakım şartların gerçekleşmesi gerekir. Nafaka artırımı veya azaltımı için şu şartlar gerçekleşmelidir:

Tarafların mali durumlarının değişmesi

Zaman içinde tarafların mali durumlarında değişiklik meydana gelebilir. Nafaka alacaklısının mali durumu daha da kötüleşebilir veya nafaka yükümlüsünün mali durumu zaman içinde evlilik zamanındaki durumundan daha da iyi olabilir. Bu takdirde nafaka artırımı veya azaltımı istenebilecektir.

Hakkaniyetin gerektirdiği bir hâlin olması

Tarafların mali durumlarında bir değişiklik olmasa da eğer hakkaniyet gerektiriyorsa hâkim bu takdirde nafakanın artırımı veya azaltımına karar verebilecektir. Hakkaniyetin gerektirdiğine yahut gerektirecek bir halin olmadığına hakim karar verecektir.

Tarafların nafaka artırımı veya azaltımı konusunda talepte bulunmaları

Hâkim kendiliğinden nafakanın artırımı veya azaltımı konusunda karar veremez bu nedenle tarafların nafaka miktarının artırımı veya azaltımı konusunda talepleri olmalıdır.

Nafaka Arttırımı veya Azaltılması Davası Ne Zaman Açılır?

Nafaka uyarlama davasının açılması herhangi bir süreye bağlı değildir. Taraflar yukarıdaki şartların gerçekleştiğini düşünüyorsa boşanma davasından sonra bir süreye bağlı kalmaksızın davayı her zaman açabilecektir.

Nafaka Arttırımı veya Azaltılması Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Nafakanın arttırılması veya nafakanın azaltılması davasında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir ancak Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde genel görevli olan Mahkeme Asliye Hukuk mahkemesi bu davada görevli olacaktır.
Yetkili mahkeme ise nafaka alacaklısının yerleşim yeridir. Bu dava nafaka alacaklısı kimse onu yerleşim yerinde açılmalıdır.

Nafaka Artırım Miktarı Nasıl Neye Göre Belirlenir?

Boşanma davasında belirlenen yoksulluk nafakası miktarı zamanla nafaka alacaklısı için yetersiz kalabilir. Özellikle şu dönemde hayat pahalılığı, ülkedeki ekonomik kriz, enflasyon oranları gibi nedeniyle geçmiş yıllarda hükmedilen nafaka miktarları çok düşük miktarlarda kalabilir.
Nafaka miktarını hâkim takdir edecektir. Hâkim nafaka miktarını arttırırken nafaka alacaklısının ekonomik ihtiyaçlarını ve nafaka yükümlüsünün mali durumunu gözetecektir. Yargıtay kararlarına göre Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) oranları esas alınabilir. Hakimlerde nafaka artış oranlarını Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıklamış olduğu Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) oranlarına göre belirleyebilir ancak bu oran bağlayıcı nitelikte ve kesin değildir.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Nafaka Arttırılır mı?

Anlaşmalı boşanma davasında taraflar bir anlaşma protokolü hazırlar. Bu protokol taraflarca hazırlanmış ve hakimin onayından geçmiş olur. Taraflar anlaşma protokolüne nafakanın arttırma oranını da belirleyebilir. Taraflar nafakanın arttırma miktarını belirlememişse taraflar anlaşmalı olarak boşansa da sonrasında nafaka arttırım davası açabilir. Dolayısıyla boşanmanın çekişmeli boşanma davası sonrasında nafaka arttırım talep edebileceği gibi anlaşmalı boşanma davası sonrasında da nafaka alacaklısı nafaka arttırım davası açabilir.

Yoksulluk Nafakası Artırım ve Azaltım Davası
Yoksulluk Nafakası Artırım ve Azaltım Davası

Yoksulluk Nafakası Artırım ve Azaltım Davasıyla İlgili Yargıtay Kararları

“TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.

Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispatlanamamıştır. Davacı boşanma davacı sürecinde de, temyiz istemine konu iş bu davanın yargılama sürecindede çalışmamaktadır. Davalı boşanma davası sürecinde de temyiz istemine konu iş bu yargılama sürecinde de; otomotiv sektöründe çalışmaktadır.

O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Esas Numarası: 2015/1361 Karar Numarası: 2015/12434 Karar Tarihi: 02.07.2015)

“Somut olayda, davacının (nafaka yükümlüsünün) işinden çıkartılmış olması mahkemece önemli değişiklik olarak kabul edilmiştir. Bu husus, davacının tüm gelirini kaybettiği işinden elde etmesi halinde geçerli bir neden olarak kabul edilebilecektir. Ne var ki, taraflar arasında daha önce görülmüş olan davalarda; davacının taşınmazlarından (işyerleri ve tavuk çiftliğinden) kira geliri elde ettiği belirlenmiş olup mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. Bundan ayrı, işinden çıkartılmış olan davacının, bu sebeple dava dışı işyerinden işçilik alacaklarına karşılık bir tazminat alıp almadığı veya bu tazminatı almak amacıyla dava açıp açmadığı hususları da açıklığa kavuşturulmamıştır.

Buna göre mahkemece; davacının tüm gelir kalemleri, gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edilmeli, davacının elde ettiği kira gelirlerinin, toplam geliri içindeki oranı belirlenmeli, ayrıca davacının dava dışı işyerinden işçilik alacakları sebebiyle tazminat alıp almadığı açıklığa kavuşturulmalı, bundan sonra davacının ekonomik ve sosyal durumunda önemli ölçüde bir değişiklik olup olmadığı karar yerinde tartışılmalı ve ortaya çıkacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir hüküm tesis edilmelidir.” gerekçesiyle bozularak mahkemesine iade edilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyulması neticesi, bozma kararı gereği araştırma yapılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Ancak, her ne kadar mahkemece, bozma gereği işlem yapılmış ise de, davacı kocanın gelir durumundaki azalmalar dikkate alınmadan davanın reddine karar verilmiştir.

O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının, emekli olması sebebiyle maaşındaki azalmalar dikkate alınıp; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, T.M.K.nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır.

Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Esas Numarası: 2014/143 Karar Numarası: 2014/1023 Karar Tarihi: 28.01.2014)

Nafakayla ilgili yazılarımızı okumanızı tavsiye ederiz.

İstanbul Boşanma Avukatı – Küçükçekmece Boşanma Avukatı

Arena Hukuk Bürosu

Arena Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu
Arena Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu

Boşanma davalarında deneyimli avukat ekibimiz yanınızda olacaktır.

Avukat Cem AKYAZI Adalet Bakanlığı Arabulucular Siciline kayıtlı uzman arabulucudur. Tarafların duygusal durumlarından uzaklaşarak menfaatlerine odaklanmalarını sağlama aşamasında yanınızda olacaktır.

Ayrıca Boğaziçi Üniversitesinden pedagojik formasyon eğitimi almıştır.

Avukat Mücahit Ahmet TUMBUL 10 yıldan fazla mahkeme tecrübesi ile boşanma davalarınızda hukuki danışmanlıkta bulunacaktır.

Boşanma avukat ücreti için bilgi alabilirsiniz.

Arena Hukuk Bürosu

Bilgi için:  0212 706 90 30

Boşanma davasıyla ilgili makalemizi okumanızı öneririz.

Küçükçekmece Avukat – Google Haritalarımız için tıklayınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir