Şirket Ortağı (sahibi) Şirket ile Birlikte Konkordato Talep Etmesi Halinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Şirket Ortağı (sahibi) Şirket ile Birlikte Konkordato Talep Etmesi halinde yerleşim yerlerine ve konkordato projelerine çok dikkat edilmesi gerekir. Aksi halde baştan kolayca halledilebilecek işler, sonradan çözülemeyen düğümler olarak karşımıza çıkar.
1-Yerleşim Yerleri
Şirket ortağı (şirket sahibi) şirketle birlikte konkordato istemesi halinde ilk dikkat edilmesi gereken husus şirket ile şirket hissedarının bulunduğu yerlerdir. Örneğin Başakşehir İstanbul’da olan bir şirket ve Üsküdar İstanbul’da ikameti olan bir şirket sahibi olduğunu düşünelim. Konkordato talep edilecek mahkeme bilindiği gibi ticaret mahkemeleridir. Ticaret mahkemelerinin de yetki alanları vardır. Bu durumda şirketin bağlı olduğu yargı alanı Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olacaktır. Şirket sahibinin ise ikameti Üsküdar’da olduğu için yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olacaktır.
Bu durumda hem şirketin hem de gerçek kişi şirket sahibinin bulunduğu yerlerin aynı olması gerekir. Şirketlerin hemen konkordato öncesi yer değiştirmesi mahkemelerce hoş karşılanmaz. Bunun sebebi belki de daha önceki dönemlerde farklı ticaret mahkemelerinin konkordatoya yaklaşımlarının farklılık göstermesi olarak gösterilebilir. Netice itibariyle şirket sahibinin yerleşim yerinin şirketin yargı çevresine alınması bir çözüm olacaktır. Aksi halde şirket sahibinin ve şirketin ayrı mahkemelerde konkordatoya başvurması, zaten epey karmaşık olan konkordato sürecini daha da karmaşık hale getirir. Birlikte ilerlemesi gereken sürecin ayrı idare edilmesi usul olarak hem mahkemeler hem de taraflar için epey zor hatta imkansız olacaktır.
Hemen konkordato öncesi şirketin yer değişikliği yapılmış olması halinde konkordato başvurusu yetkisizlik nedeniyle önceki yer mahkemesine gönderilebilmektedir. Dolayısıyla şirketin yer değişikliği konkordato sürecinizi epey zorlaştıracaktır. Şirket sahibinin yerleşim yerinin farklı olması halinde ise mahkeme konkordato başvurunuzu tefrik edecek, yetkili mahkemeye gönderecektir. Bu durumda da konkordato süreci içinden çıkılamaz bir hale dönüşür. Netice itibariyle şirket sahibinin yerleşim yerinin şirket yerleşim yeri yargı çevresine alınması tek çözüm gibi görünmektedir.
2-Konkordato Projeleri Ayrı Olmalıdır
Öncelikle hem şirket hem de şirket sahibi için ayrı konkordato projelerinin yapılması hususunu bu aşamada belirtmek gerekir. Tek proje ile hem şirket hem de şirket sahibi için konkordato talep edilmemelidir. Uygulamada maalesef bizlerin de daha önce kötü tecrübelerimize neden olan konkordato proje hataları, usul hataları konkordato talebinin reddi ile sonuçlanabilmektedir. Bilindiği üzere şirketin daha konkordato talebini adliyeye sunmasıyla birçok kurum ve kuruluş konkordatodan haberdar olur. Bu esnada yapılan konkordato başvurusunun reddi ile ardından yapılacak yeni bir başvuru arasında konkordato sürecinden ve şirketin durumundan haberdar olan finans kuruluşları alacakları için hukuki işlemleri başlatması ile konkordatoya girmeyi hedefleyen şirketin mali durumunun çok daha kötüye gitmesine neden olabilir.
3-Konkordato Projeleri Ayrı Maddi Kaynaklar Barındırmalıdır
Konkordato talebinde geçici mühlete başvururken hazırlanan projelerde şirket sahibinin mutlaka şirket maddi kaynaklarından başka maddi kaynaklara sahip olması gerekir. Aksi halde şirket sahibi için konkordato talebinin kabulü bir yana geçici mühlet talebi dahi reddedilecektir.

Diğer Yazılarımız:
Konkordato Makul Güvence Raporu Nedir?
Konkordato İçin Hazırlanması Gereken Belgeler
Şirket ile Birlikte Şirket Sahibinin de Konkordatoya Başvurması
Şirket Ortaklarının Şirket ile Birlikte Konkordatoya Başvurması
Ayrıntılı bilgi için : 0532 263 86 59