Boşanmada Hangi Mallar Paylaşılmaz?
Boşanma konusunda en önemli detaylardan birisi de boşanmada hangi mallar paylaşılmaz konusudur. Eşler evlenirken mal rejimi sözleşmesiyle mal rejimlerinden birini kabul ederek evlilik birliği içerisinde edinilen malların boşanma sırasında nasıl paylaşılacağına karar verebilir. Ancak taraflar bir mal rejimi sözleşmesi yapmadıysa kural olarak yasal mal rejimine tabi olacaktır.
Yasal mal rejimi Türk Medeni Kanunu Madde 202’de düzenlenmiştir.
Yasal mal rejimi Madde 202- Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır.
Yasal mal rejimi; edinilmiş mallara katılma rejimidir. Edinilmiş mallara katılma rejimi ise boşanma neticesinde mal rejiminin sona ermesi halinde mallar eşit şekilde paylaştırılmasıdır. Mal rejiminin devam ettiği süre boyunca eşlerin karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri edinilmiş mal olarak değerlendirilir ve boşanma neticesinde bu mallar ½ (yarı yarıya) şeklinde eşit olarak paylaştırılacaktır. Bu malların hangi eşin üstüne kayıtlı olduğu da burada önemli değildir, önemli olan bu malların evlilik birliği içerisinde edinilmesidir. Ancak her malvarlığı değeri edinilmiş mal olarak nitelendirilemez ve bazı mallar bu paylaşmaya dahil olmaz. Bu mallar nelerdir, boşanmada hangi mallar paylaşılmaz bunu aşağıda ayrıntılı olarak açıklayacağız.
Tahmini okuma süresi 13 dakika
Mal Paylaşımına Dahil Olmayan Mallar; Kişisel Mallar
Evlilik birliği içerisinde edinilen malların kimin üstüne kayıtlı olduğu önemli olmaksızın mal paylaşımına dahil olduğunu ve bu malların yarı yarıya eşit şekilde paylaştırıldığını yukarıda söylemiştik. Ancak bazı mallar mal paylaşımına dahil olmaz. Mal paylaşımına dahil olmayan mallar eşlerin kişisel mallarıdır.
Eşlerin Kişisel Malları
Bazı mallar eşlerin kişisel malları olarak nitelendirilir ve bu mallar boşanma neticesinde mal paylaşımına dahil edilmez. Kişisel mal eşlerden birinin yalnızca kendi kişisel kullanımına yarayan ve o eşe ait kabul edilen mallardır. Bu malların edinilmesinde diğer eşin bir katkısı, emeği olmaması veya evlilik birliğinden doğan iş bölümü-iş birliği neticesinde edinilmemesi düşüncesine dayandığı için mal tasfiyesine konu olmazlar. Peki hangi mallar kişisel mal olarak nitelendirilecektir işte bu hususta kanun düzenlemesi devreye girmektedir. Bu kişisel malların neler olduğu Türk Medeni Kanunu Madde 220’de düzenlenmiştir.
Kişisel mallar Madde 220- Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:
1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler
Bu mallar kanunen tarafların kişisel malları sayıldığı için taraflar talep etse dahi mal paylaşımına dahil edilmeyecektir. Bu mallar hangi eşe aitse boşanma neticesinde o eşte kalmaya devam edecektir. Bu malları ayrıntılı olarak açıklayacak olursak;
Eşlerden Birinin Yalnız Kişisel Kullanımına Yarayan Eşya
TMK Madde 220/1-b bendine göre yalnızca eşlerden birini kişisel kullanımına yarayan mallar o eşin kişisel malı olarak nitelendirilecektir. Kişisel kullanımına yarayan eşyadan maksat o eşin kendi kişisel ihtiyaçlarını gidermekte kullandığı veya yararlandığı eşyadır. Burada yalnızca taşınır mallar kişisel mal olarak sayılacaktır, taşınmazlar bu kapsamda değildir. Sonuç olarak iki şartı barındıran eşyalar o eşin kişisel malı sayılacaktır; taşınır mal olması ve bu malın eşlerden yalnızca birinin kendi kişisel kullanımına yaraması.
Örneğin kadın eşin kullandığı mücevherler, takılar, saatler, kıyafetler, ayakkabılar veya erkek eşin saati, takıları, eşlerin kullandığı hobi eşyaları, bilgisayarlar, cep telefonları gibi kişisel eşyalar bu kapsamdadır. Nişanda, düğünde takılan kadına takılan takılar ve ziynet eşyaları kişisel mal olmakla birlikte, yatırım amaçlı alınan mallar ve nakit para kişisel mal niteliğinde değildir.
Bu sayılan eşyalar mal tasfiyesine konu olmayacak ve hangi eşe aitse boşanma neticesinde de o eşte kalmaya devam edecektir. Taraflar bu malların paylaşılmasını talep edemeyecektir.
Mal Rejiminin Başlangıcında Eşlerden Birine Ait Bulunan Malvarlığı Değerleri
Taraflar resmi nikah ile evlendikleri taktirde evlilik birliği kurulmuş olur. Evlilik birliği öncesinde taraflar taşınır veya taşınmaz mal edinmiş olabilir ve evlilik süresince de kullanabilir. Bu mallar mal tasfiyesine konu olmaz ve boşanma neticesinde taraflar arasında paylaşılması söz konusu olmaz çünkü bu mal evlilik birliği öncesinde edinilmiş bir maldır ve mal kimin mülkiyetindeyse onda kalmaya devam edecektir. Sonuç olarak evlilik öncesi eşlerin edindiği mallar boşanma sonrasında da yine eşlerin kendisine kalacaktır. Taraflar bu malların paylaşılmasını talep edemeyecektir.
Bir Eşin Sonradan Miras Yoluyla Elde Ettiği Malvarlığı Değerleri
Evlilik birliği kurulmasından sonra eşlerden birine miras kalabilir. Örneğin eşlerin anne veya babası vefat edebilir ve kanuni mirasçılık doğabilir yahut atanmış mirasçı olarak taraflara miras kalabilir. Burada mirasçılık şekli önem arz etmemektedir. Miras olarak bir taşınmaz, taşınır mal veya ekonomik malvarlığı değerleri kalmış olabilir. Eş, bu malvarlığı değerlerini evlilik birliği içerisinde elde etse dahi o malvarlığı değerleri eşin kişisel malı olarak nitelendirilecek ve mal paylaşımına dahil edilmeyecektir. Çünkü bu miras yoluyla elde edilen malvarlığı değerlerini karşılıksız olarak elde etmiştir. Karşılıksız elde edildiği ve diğer eşin bir katkısı olmadan kazanıldığı için de miras kalan malvarlığı değerleri eşin kişisel malı olarak sayılmıştır.
Miras kalan malvarlığı değerini eş elden çıkarmak isteyebilir örneğin babasının köyündeki evi kişiye miras kalmış olabilir. Eş bu evi satıp yerine ikame olarak başka bir ev veya araba alabilir. Bu takdirde miras kalan evin satılmasıyla alınan malda kişisel malın yerine geçmiş olur ve o ikame malda kişisel mal olarak nitelendirilir.
Bir Eşin Sonradan Herhangi Bir Şekilde Karşılıksız Kazanma Yoluyla Elde Ettiği Malvarlığı Değerleri
Bir malvarlığı değerini eş karşılıksız olarak kazanmış olabilir bu mallarda malvarlığı değerini kazanan eşin kişisel malı olarak sayılır çünkü burada eşin herhangi bir katkısı veya emeği yoktur. Örneğin eşlere anne veya baba tarafı taşınır veya taşınmaz bağışları yapmış olabilir bunlarda eşlerin kişisel malı olarak sayılacaktır çünkü karşılıksız olarak kazanılmıştır. Düğünde kadına takılan ziynet eşyaları da o kadına hediye edilmiş sayılır ve kadının kişisel malı olarak nitelendirilir. Dolayısıyla bu mallarda mal tasfiyesine konu olamayacaktır.
Düğün takıları ve ziynet eşyaları ile evlilik sırasında ev veya araba alma çeşitli nedenlerle birtakım ihtiyaçlar karşılanmış olabilir. Ancak erkeğe ve kadına takılan düğün takıları ve ziynet eşyaları tarafların kişisel malıdır bu nedenle düğün takıları ve ziynet eşyaları ile ev veya araba alınmış olsa dahi bu takı ve ziynet eşyalarının bedeli oranında yine tarafın kişisel malı sayılır ve mal paylaşımında dikkate alınır.
Manevî Tazminat Alacakları
Manevi tazminat kişilik değerleri saldırıya uğrayan ve zarar gören kişilerin isteyebileceği bir tazminattır. Manevi tazminat davası açan eşe ödenen bu tazminat değeri o eşin kişisel malı sayılacaktır ve mal paylaşımına dahil olmayacaktır. Örneğin eş trafik kazası geçirmiş olabilir ve bunun neticesinde eşe manevi tazminat ödenmiş olabilir, ödenen manevi tazminatta eşin kişisel malı sayılır.
Kişisel Mallar Yerine Geçen Değerler
Tarafların kişisel malları herhangi bir şekilde el değiştirmiş veya şekil değiştirmiş olabilir. Bu kişisel malın yerine başka bir mal geçmiş olabilir. Bu durumda o kişisel malın yerine geçen ikame değer de kişisel mal olarak kabul edilir. Örneğin eşin kişisel malı tahrip edilmiş olabilir bunun karşılığında sigorta tazminatı elde etmişse, elde edilen tazminat kişisel malın yerine geçen ikame değerdir dolayısıyla kişisel mal sayılır. Yine bir eşe babasından taşınmaz mal kalabilir. Eş bu evi satıp yerine ikame olarak başka bir ev veya araba alabilir. Bu takdirde miras kalan evin satılmasıyla alınan malda kişisel malın yerine geçmiş olur ve o ikame malda kişisel mal olarak nitelendirilir.
Burada önemli olan zaten kişisel mal olarak nitelendirilen bir malın yerine aynı şekilde başka bir ikame değerin olmasıdır. Kişisel malların gelirleri ise edinilmiş mal olacağından mal paylaşımına dahil olacaktır ancak burada bir gelir değil ikame değer söz konusudur.
TMK M. 228/2 Gereği Kişisel Mal Sayılan Değerler
Türk Medeni Kanunu Madde 219/1-c bendine göre kural olarak sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminatlar edinilmiş mal olarak kabul edilir. Ancak bu kural mutlak değildir.
TMK Madde 228/2.Fıkra: Eşlerden birine sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminat, toptan ödeme veya tazminat yerine ilgili sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumunca uygulanan usule göre ömür boyunca irat bağlanmış olsaydı, mal rejiminin sona erdiği tarihte bundan sonraki döneme ait iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri ne olacak idiyse, tasfiyede o miktarda kişisel mal olarak hesaba katılır.
TMK m.228/2 gereğince sayılan bu ödemelerin mal rejiminin sona ermesinden itibaren kalan yaşam süresini karşılayacak olan miktarı kişisel mal olarak kabul edilir.
Yargıtay Kararları
“Davalı koca savunmasında, dava konusu aracı, kişisel malı olan evlenmeden önceki Şahin marka aracını satarak aldığını, ayrıca borçlandığını, bu borçlanmadan dolayı hakkında … 3. İcra Müdürlüğünün 2005/659 Esas dosyası ile icra takibinin bulunduğunu bildirmiştir. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır. Ancak davalı, Şahin marka aracın plakasını bildirmediği gibi tanıkların bu konudaki soyut beyanları dışında dosyada delil bulunmamaktadır. Buna rağmen bilirkişi tarafından, kişisel mal olduğu belirtilen Şahin marka aracın değerinin 6.000,00 TL’sı olduğu kabul edilerek, edinilmiş malın toplam değerinden mahsup edilip artık değerin tespit edilmiş olması doğru değilse de, bu konuda davacı tarafın açıkça itirazı ve temyizi bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. Bundan ayrı davalı, aracın alınmasındaki borcundan dolayı hakkında … 3. İcra Müdürlüğünün 2005/659 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını bildirdiği halde, mahkemece bu hususta herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Belirtilen icra dosyasının getirtilerek, davalının savunmasının doğruluğu araştırılmalı, borcun davalı tarafından karşılandığının anlaşılması halinde, aracın tasfiye anındaki başka bir anlatımla açılan davanın karar tarihine en yakın tarihteki değerinin bilirkişiye tespit ettirilerek belirlenecek bu değer üzerinden Şahin aracın bedelinin ve aracın kalan borcunun düşülmesinden sonra bulunacak artık değerin yarısı üzerinde tarafların 1/2 oranında alacak haklarının bulunduğunun düşünülmesi gerekmektedir. TMK.nun 222/son fıkrası uyarınca; bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Bu kurala göre, davalı koca söz konusu araçları kişisel malı ile aldığını kanıtlamadığı sürece edinilmiş mal sayılır (TMK.nun m 6, 222/1 fıkrası)” (YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2010/1729 Karar Numarası: 2010/3414 Karar Tarihi: 21.06.2010)
“Mahkemece; 94.000 TL’ye edinildiği anlaşılan dava konusu taşınmazın alım bedelinin 44.000 TL’sinin davalının babası D. tarafından gönderildiği ve bu sebeple davalı lehine kişisel mal olarak hesaplamada dikkate alınması, (44.000 / 94.000) alım bedelinin % 46,80’inin davalının kişisel malı olduğunun gözetilmesi, bu durumda bozma sonrası taşınmazın yeni karar tarihine en yakın güncelleştirilmiş piyasa sürüm (rayiç) değerinin uzman bilirkişiye tesbit ettirildikten sonra belirlenecek bu bedelin % 53,20’sinin artık değer olduğunun ve artık değerin yarısı oranında da davacının katılma alacağı hakkı bulunduğunun kabul edilmesi, bu şekilde belirlenecek katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken 44.000 TL’nin de edinilmiş değer olarak kabulü ile taşınmazın tamamı üzerinden belirlenen değerin artık değer olarak kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” (YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2013/20924 Karar Numarası: 2014/2582 Karar Tarihi: 18.02.2014)
“Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davalının dava dışı evlilik birliğinden önce edindiği kişisel mal niteliğinde olan 3244 ada 1 parsel 8 nolu bağımsız bölümü 02.04.2009 tarihinde sattığı, aynı tarihte HSBC Bankası’na 72.000,00 TL para yatırdığı, hesaptaki paranın kişisel malın satışından elde edilen para ile oluştuğu anlaşılmıştır. Kişisel mallar yerine geçen değerler de kişisel mal sayılır (ikame kuralı) (TMK 220/4.bent) . O halde mahkemece, hesaptaki para da kişisel mal olduğundan banka hesabına yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı nitelendirme ile kabulüne karar verilmesi de hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.” (YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2015/17460 Karar Numarası: 2017/7954 Karar Tarihi: 30.05.2017)
İstanbul Boşanma Avukatı – Küçükçekmece Boşanma Avukatı
Arena Hukuk Bürosu
Boşanma davalarında deneyimli avukat ekibimiz yanınızda olacaktır.
Avukat Cem AKYAZI Adalet Bakanlığı Arabulucular Siciline kayıtlı uzman arabulucudur. Tarafların duygusal durumlarından uzaklaşarak menfaatlerine odaklanmalarını sağlama aşamasında yanınızda olacaktır.
Ayrıca Boğaziçi Üniversitesinden pedagojik formasyon eğitimi almıştır.
Avukat Mücahit Ahmet TUMBUL 10 yıldan fazla mahkeme tecrübesi ile boşanma davalarınızda hukuki danışmanlıkta bulunacaktır.
Boşanma avukat ücreti için bilgi alabilirsiniz.
Arena Hukuk Bürosu
Bilgi için: 0212 706 90 30
Boşanma davasıyla ilgili makalemizi okumanızı öneririz.